Blog

Group 1293

QuickCarbon Blog'u
İnceleyin.

QuickCarbon Blog, sera gazı emisyonları, karbon ayak izi, Türkiye’de ve dünyada bu konularda atılan adımlar gibi konularda sıkça merak edilen konuları temel düzeyde ve anlaşılabilir şekilde açıklamayı amaçlayan bir bilgi kaynağıdır.

Ekolojik Ayak İzi Azaltma Yöntemleri

İlk olarak 1990 yılında tanıtılan ekolojik ayak izi kavramı, insan faaliyetleriyle ilişkili çevresel etkilerin değerlendirilmesi için bir ölçüt sunar. Özellikle iklim değişikliğiyle ilgili sorunların tüm dünyada endişe yaratan bir durum olması, ekolojik ayak izini daha sık karşılaşılan bir kavram hâline getirdi. Bu durum günümüzde birçok bireyi, şirketleri ve işletmeleri sürdürülebilir bir geleceğe yönelik adımlar atmaya teşvik ediyor.

Karbon Ayak İzi Hesaplama Yöntemleri

İnsan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararı azaltmak gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakma konusunda büyük önem taşır. Bu doğrultuda geliştirilen sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için gerekli adımları atmak amacıyla karbon ayak izini hesaplamak çevresel etkilerin farkına varılması ve azaltılması için gerekli ilk aşamadır. Gelin, karbon ayak izi hesaplamasının önemine, farklı karbon ayak izi hesaplama yöntemlerine ve doğru yöntemi seçmek için dikkat edilmesi gerekenlere birlikte bakalım.

BIST Sürdürülebilirlik Endeksi

Sürdürülebilirlik, dünyadaki kaynakları verimli bir şekilde kullanmanın yanı sıra gelecek nesillere sağlıklı bir dünya bırakmanın da anahtarıdır. Kaynakların bilinçli şekilde kullanılması hem çevresel hem sosyal faydalar elde edilmesini sağlar. Fosil yakıtları kullanmayı bırakarak çevreye verilen zararı onarmaya başlamak veya sosyal adaletsizliği azaltarak daha eşit bir dünya için mücadele etmek sürdürülebilirlik örnekleri arasında yer alır. Ülkemizde faaliyet gösteren Borsa İstanbul (BIST), sürdürülebilirlik alanında bir endeks yayınlayarak bu alana dikkat çekiyor. Gelin, “BIST Sürdürülebilirlik Endeksi nedir?” ve “Sürdürülebilirliğe katkı sağlamak için neler yapılabilir?” gibi soruların yanıtlarına birlikte bakalım.

Karbon Dengeleme (Ofset) Nedir?

Karbon ofset, insanlar veya şirketler tarafından gerçekleştirilen faaliyetlerin neden olduğu karbondioksitin ve diğer sera gazlarının salımını telafi etmek üzere gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Karbon dengeleme süreçleri, sera gazlarına yol açan faaliyetleri telafi etmek için başka alanlardan emisyon azaltımı veya atmosferden karbon giderimi sağlayarak yürütülür. Karbon azaltımlarıyla faaliyetin toplam karbon ayak izi birbirine eşit olduğunda faaliyete karbon nötr denebilir.

İlk kullanımı 1970’lerin sonlarına dayanan ofset terimi ABD’nin Temiz Hava Yasası’nda yer alır. Bu terim, bir tesiste gerçekleşen emisyonların başka bir tesisteki telafilerle azaltılmasını ifade eder. Bu yasa, kirliliğin yoğun olduğu yerlerde yeni emisyonların ortaya çıkmasına neden olacak faaliyetler gerçekleştirilecekse başka bir bölgede emisyon azaltımı yapılmasını şart koşar.

Yeşil Mutabakat Nedir?

Sürdürülebilir bir gelecek için atılan güçlü adımlar arasında yer alan Yeşil Mutabakat, iklim değişikliğine ve çevresel bozulmaya karşı etkili stratejileri içerir. Kaynakların verimli kullanıldığı, rekabetçi ve modern bir ekonomik yapıyı öngören yeşil mutabakat, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da kapsamlı bir dönüşüm planıdır. Gelin, temel bileşenlerinden uygulama zorluklarına kadar yeşil mutabakatla ilgili merak edilenlere birlikte bakalım.

ESG Kriterleri: Çevresel Odaklı Yatırımlar

Kaynakları etkin bir şekilde kullanan işletmeler hem itibarını hem performansını artırabilir. Çevresel sorunlara çözümler üreten markaların rekabet avantajı da yüksektir. Çevresel ve sosyal sorumluluğu gözeterek yatırım yapmak bilinçli bir fon sağlayıcı olmanın yanı sıra sürdürülebilir iş modellerine mali katkıda bulunarak uzun vadeli kâr etmeyi de sağlar. Çevresel odaklı yatırımlar ESG kriterleri dikkate alınarak yapıldığında bu durum hem yatırımcı hem toplum açısından faydalı olabilir.

Güneş Santralleri Nasıl Çalışır ve Avantajları Nelerdir?

Uluslararası anlaşmalarla iklim değişikliğiyle mücadelede yeni hedefler belirleniyor ve eylem planları hazırlanıyor. Sıfır emisyona ulaşma konusunda hassasiyet gösteren ülkeler yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş için ölçek büyütmeye ve nihayetinde fosil yakıt bağımlılığından kurtulmaya çalışıyor. Bunun için de güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına talep günden güne artıyor. Çin, güneş enerjisini en çok kullanan ülkeler sıralamasında 710 GW ile ilk sırada yer alıyor. Amerika Birleşik Devletleri 200 GW ile ikinci ve Almanya ise 90 GW ile üçüncü sırada bulunuyor. Güneşin sınırsız ve düşük maliyetli bir enerji kaynağı olması nedeniyle dünyadaki güneş santrallerinin artması iklim değişikliğiyle mücadelede umut vadedici bir gelişme. Gelin, güneş santrallerinin nasıl çalıştığına ve ne gibi avantajlar sağladığına birlikte bakalım.

AB Emisyon Ticaret Sistemi

Dünya genelinde üretim hacmi çok yüksek seviyelere ulaşmış durumda. Üretim ve tüketim oranları da önceki nesillere göre oldukça fazla. Evler ve ofisler her geçen gün genişlemeye devam ediyor. Küreselleşmenin sağladığı imkânlar daha hızlı ve daha sık seyahat etmeyi mümkün hâle getiriyor. Bütün bu faaliyetlerin yapılabilmesi içinse fosil yakıtlar kullanılıyor, orman alanları küçültülüyor ve inşaat faaliyetleri artıyor. Üretilen çok yüksek miktarlardaki sera gazı emisyonları da bütün bu süreçlerin kaçınılmaz bir sonucu. AB’nin sera gazı emisyonlarını azaltmak amacıyla önerdiği AB Emisyon Ticaret Sistemi karbon ayak izinin azaltılması konusunda teşvik edici yöntemler sunuyor.

Yeşil OSB Nedir?

Sanayi bölgeleri yüksek enerji tüketimi ve üretim faaliyetleri sebebiyle büyük miktarda karbon ayak izi oluşturur. Bu durum özellikle küresel ısınma ve iklim değişikliği gibi çevresel sorunlara neden olur. Bundan dolayı çevresel sürdürülebilirlik kavramı, her alanda olduğu gibi sanayide de giderek daha fazla önem kazanıyor. Verimli üretim hem ekonomik hem çevresel açıdan önemli olsa da çevreye verilen zararın minimuma indirilmesi, kaynakların verimli kullanılması ve karbon emisyonlarının azaltılması da oldukça mühimdir. Bu noktada sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen ve sanayiye yeni bir standart kazandıran Yeşil OSB, umut vadeden bir proje olarak öne çıkıyor.

LCA Yaşam Döngüsü Analizi – LCA Nedir?

Endüstriyelleşen dünyanın çevreye yönelik olumsuz etkilerini bertaraf etmek için sürdürülebilirliğin önemi giderek artıyor. Bu noktada Yaşam Döngüsü Analizi, şirketlerin çevre dostu politikalar geliştirmesinde önemli bir yere sahip. Life Cycle Assessment olarak da bilinen Yaşam Döngüsü Analizi, ürünlerin çevresel etkilerini nicel olarak belirleme konusunda son derece faydalı bir analiz. Gelin, LCA’nın aşamalarını, bu uygulamanın faydalarını ve zorluklarını birlikte inceleyelim.

Ayak İzi Nedir? 

Dünyadaki sınırlı kaynakları hiç tükenmeyecekmiş gibi kullanmak, gelecek nesiller için yaşanabilecek bir dünya bırakmayı neredeyse imkânsız hâle getiriyor. Fosil yakıt tüketimi de bu durumu destekliyor. Oysa kaynakları doğru kullanmak ve fosil yakıt kullanımını durdurarak yenilenebilir enerji kaynaklarına geçmek gibi fırsatlar da mevcut. Daha yaşanılabilir bir dünya için bu fırsatları değerlendirmek ve karbon ayak izinin, su ayak izinin ve ekolojik ayak izinin azaltılması için adımlar atmak gerekiyor. Gelin, ayak izinin ne olduğuna yakından bakarak doğaya olan etkilerini inceleyelim ve nasıl daha sürdürülebilir adımlar atabileceğimizi birlikte keşfedelim. 

Karbon Kredisi Nedir? 

Karbon dengelemeleri olarak da bilinen karbon kredileri, doğrulanabilir karbon emisyonu azaltımlarına denir. Toplulukların güçlenmesine destek olmak, ormanların daha iyi hâle gelmesini sağlamak, ekosistemi korumak ve fosil yakıtlara olan bağlılığı azaltmak gibi olumlu özellikleri olan karbon kredisi, sera gazı emisyonlarını önlemeye, azaltmaya ve uzun vadede tamamen yok etmeye yardımcı olabilir. Peki, karbon kredisi nedir? Gelin, karbon kredisinin önemine ve nasıl çalıştığına birlikte bakalım.